BİR DAMLA SUYUN DENİZE FAYDASI VARDIR

11 Ağustos 2017 Cuma

DİLENCİLER VAR YA DİLENCİLER


DİLENCİLER VAR YA DİLENCİLER


       Mekan ve ortama göre dilencilerin de ahlakının değiştiğini düşünüyorum. Yer İstanbul Yeşilköy. Ayrıca Bakırköy Yeşilköy diye belirtmeye gerek yok herhalde, zaten bilinen Türkiye'nin zengin hatta elitin yaşadığı bir köy!..
  Bazı arkadaşlar gelirsek seni nasıl  bulabiliriz dediğinde, O zaman ben de 90 model Renault vardı.
     - O kadar Land Rover,Jeep, Audi,Mercedes aklınıza başka dört x ne gelirse olabilen arabaların içinde eski bir Renault görürseniz O benimdir işte ...diye tam noktasal adres verdiğim yer!!...
     90 model Renault deyince bir de aklıma gelen sahil yolu.
   Meşhur Ataköy konakları'nın tam önünde, karbüratör hortumu patladı. Yani gercekten büyük bir patlama sesi oldu. Buharlar çıkıyor arabadan, eşim de yanımda. Araçlardan insanların bağırışları
   -kaçın kaçın patlıyor ....diye
    -Hadi kaçalım!...
gibi bir şaka yapsam kadın orda kopartırdı herhalde!.
    Çünkü insanların bağırışları öyle böyle değil.
     Biraz onlardan etkilensen depdebeyi şaşırırsın.
     Ben hiç oralı bile değilim
   -Sakin ol arabadan inip bakayım, yere su akmış ise hortum patlamıştır. Heyecanlanacak bir şey yok. diyorum.
        Trafik zaten sıkışık sürekli dur kalk da gittiğimizden oldu.
     Tabii arabadan çıkan buharları gören o son model Land Rover ler ölüm korkusumu nedir.?
       -Patlayacak
diye bağırıyorlar.  Esas enteresan olanı camını açan
       -Bu külüstür ile buralarda mı gezilir(benim orada oturduğumu düşünemiyor bile arkadaş )...   
bağıran, İnsan sevgisi törpülenmiş.. kişilerin el kol hareketleri.
   Neyse Allah yardım etti, hemen iki arkamda çekici varmış beni kasasına yükledi kaçırdı oradan.

    Aynen arkadas da, beraber  çalışıyoruz
    -Abi kulaklarımla  duydum. Yeşilkoy de Taksi durağında. Mini etekli genç bir bayan. Bacak bacak üstüne atmış, bir elinde sigara diğerinde telefon bir arkadaşına o kadar dertli ki!.. Ben de büfe önündeyim  konuşmalar duyuluyor.
   - Şekerim bu babam yazlık alma işinden hiç anlamıyor. Bana bir tane yazlık almış ama benim zevkim ile alakası yok.
   Yeşilköy çevresinde, içinde yaşamış  arkadaşlarım var. Oraları avucunun içi gibi biliyor .Yorum yazsa da duysanız .Az bile demişsin dersiniz.

      Yani o ortam daha iyi anlaşılsın diye bir örnek daha aklıma geldi.
      Hava Harp okulunda göreve başladığım hafta daha ortamı tanımaya çalışıyoruz. Maaşları garanti bankasından alınıyor bende hesap açtırmaya gittim .
   Önümde bir kişi var sıradayım. Yaşlı adamla müşteri temsilcisi bankacı memure bayan, yaşlı adamın hesabını inceliyorlar.
 Adama  " 300.000  Avro nuz vadesiz hesapta duruyor vadeli yapalım mı ?" dedi.
    Yaşlı adamın cevabı "ben onu lazım olursa diye bıraktım."
 Allah'ım, ölümlük dirimlik yani.
 Neyse bayan ikna etmeye çalışıyor
       -Bakın vadesiz hesapta olursa hesap işletim ücreti kesilir paranız azalır. Dilerseniz vadeli  yapalım.
Ben koptum zaten neye bağladılar bilmiyorum da, sanırım adamı ikna edemediydi.

    Neyse şu bizim dilenciye geçelim. Yani bu ortamın dilencisi desek daha doğru olur.
   İstasyondan inip ilk sola sapınca sağdan, kaldırımdan gidiyorum. Karşımdan kör olduğu anlaşılan bir dilenci. O anda  içimden acayip bir yardım duygusu. Kendi kendime dedim ki.
  -Elimi cebime atacağım artık kaç para çıkarsa onu bu dilenciye  vereceğim.
     Aynen öyle yaptım.
    Elimi attım. Allah'ın işi ya bir kuruş çıktı.  Normalde taşımam herkes gibi ben de atarım. Ne yapsam versem mi vermesem mi diye kaldım.

   Sonuçta bunun kısmeti ver dedim kendi kendime.

   Parayı alan dilenci hemen paraya baktı, tekrar baktı, ben az bir iki adım ileri gitmiştim,geriye döndü
   -Allah belanı versin. Kör olasıca. Al Allah canını alsın senin.

    Allah'ım ne beddualar tabii ne de olsa Yeşilköy dilencisi.

   "Yaa Sen kadınla dalga mı geçiyorsun."   Ama bu son oldu.

   Artık hiç bir dilenciye O günden sonra bir kuruş bile vermiyorum.

   Yani ne bileyim gerçekten ihtiyacı olan varsa Allah affetsin.

x

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder