UÇAĞA KAÇAK BİNMEYİN SAKIN
30 sene havacılık yapıp bir kere bile uçağa kaçak binmeyenler olduğunu duyuyorum da. Şaka şaka valla kontroller çok sıkı artık, atarlar falan uçaktan, sakın denemeyin bile. Hele uçuşta iken manifestonun değiştiğini anlattığımda pilotlar bile inanmıyor.
Aslında uçağa kaçak bindim değil de. "O şehitleri uğurlamak bana nasip olacakmış" demek daha doğru belki. Şehit olur İnşallah Onlara kavuşurum.
Diyarbakır'dan memleketim Dinar'a gideceğim. Tayin mevsimi uçaklar çok yoğun. Talep çok,yolcu çok. Normal Doğu kuryesine yazıldık ama ümitsiz vakıa.
Otobüs ile 20 saatlik yol. O da bilet bulursan. Ne yapsam,ne yapsam düşünüyorum. Bir an önce memlekete gitmek için de çırpınıyorum. Tabii Allah'tan ümit kesilmezmiş.
Valizim hazır, kalbim küt küt atıyor,nasıl giderim diye. Ama dediğim gibi talep çok, kurye'ye 300 kişi isim yazdırdığını duyunca iyice yelkenleri indirmiştim ki. Extra bir uçak daha indi. Üssün diğer ucuna park ettirdiler..
Bu nedir? Niye gelmiş? gidip bir bakayım dedik. 7 şehidimiz varmış, onları almaya gelmiş.
Uçakla gelen yolculara sordum.
- Alıp hemen gideceğiz. dediler.
Düşündüm uçağın makinistini görsem, pilot'tan izin istesem falan. Ama olmaz derlerse yine kalırım. Vazgeçtim.
Tören devam ederken ben uçağın bir köşesine yerleşmiştim bile. Tek Tek Şehitler geldi. Yolcular bindi. İçeride bir huzur ortamı anlatamam. Uçağın tüm kontrolleri yapıldı. Kapaklar kapandı. Taksirut'dan gidiyoruz .
"Bir an önce kalksak artık sorun değil" diye düşünüyorum ama. Saniyeler sene gibi oldu. Makinist elinde Manifesto uçağın içinde dolanıyor.
Neyse uçağın tekerlekleri pistten kesildi, uçak havalandı. Ben rahat ettim artık.
Ama makinist de çok sıkıntı var. Evet sayıyor yolcuları, elindeki manifesto ya bakıyor. Bir kez daha sayıyor. Listeyi kontrol ediyor. Tabii diğer yolcular gelişmelerden bir şey anlamıyor. Makinist ve bir de ben biliyorum bu acı gerçeği. O gerçek de uçak'ta bir yolcu fazla.
Bu Makinistler öyle iyi eğitimli insanlar ki, Valla helal olsun.
-Kim arkadaşım bu fazla kişi, burada ismi olmayan!. diye
bağırsa rezil oldum.
Dahası, uçuş güvenliğini tehlikeye sormaktan diye bir başlarlar,of of, neyse konuşmayayım. Ben de açık ederse diye doğrusu tırsmışım. Milletin içinde rezil olmamak, birinci gündem olmamak içten bile değil!.
Vallahi iyi cesaret diyorum.
Makinist en baştan herkesin yanına oturup,tek tek ismini sorup, listeden çek atmaya başladı. En son benim yanıma geldiğinde artık her şey ortadaydı. Kulağıma eğildi hafif bir ses tonuyla
-O fazla yolcu sen misin?..diye sordu.
Ben hafif utangaç, başım eğik, gözüne bakıp
- Evet! diyebildim.
Baba adammış valla.
-Tamam merak etme. Manifestoyu tekrar yazacağım. Pilot'a onaylatırım, sen nerede inersin? dedi.
Yedi ayrı il'e gideceğimiz için
-Bana en yakın Eskişehir. dedim. Allah'tan uçuş ekibi de iyiymiş, pilot gerçi biraz söylenmiş ama.
Sonuçta mı?.
Evet uçaktan atan olmadı, normal bir yolculuk oldu yani.
Not:Fotograf c-160 kargo uçağının içi.
Not:Fotograf c-160 kargo uçağının içi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder