BİR UÇUŞ BİR FEDAKARLIK ÖRNEĞİ
Öf bir fedakarlık yaptım ki anlatamam.
Konya'da görev yapıyorum akrotim intikallerine sırayla gidiyoruz. Bizim şef''te bana görevi tebliğ ettiğinde gidilecek yer Erzurum olduğunu söyledi.
Temmuz ortası,hava sıcaktı. Erzurum'a indik, çok serin. Hatta yağmur yağdı prova gösterisi bile ertelendi. Neyse ertesi gün dönüş.
Malzeme çok personel kalabalık ve tek uçak. Bütün yüklemeler yapıldı, malzeme öncelikli oldu tabi mecburen.
En son personelin oturması için az bir yer kaldı, herkes bunun farkında olduğu için uçağa binmek de acele ediyor.
Burada şimdi malzemelerin içinde seyahat edecek olunca aklıma geldi. Fıkra anlatmamıştım hiç.
Oğlan yeni tanıştığı kız arkadaşını gezdirecek. Anlaşıyorlar "seni alırım arabayla" diyor.
Ertesi gün,kızı almaya gelen bir cenaze arabası. Kapı açılıyor kız içine bakıyor.
Yabancı değil,arkadaşı.
-Bu ne? diyor. Oğlan
-Benim araba işte bin diyor. Kız ben buna bilmem deyince Israr ediyor binmeyince,
-Manyak mısın kızım sen,millet bu arabaya binebilmek için ölüyor... diyor ya. Bizim ki de işte.
Milletin uçağa binebilmek için öldüğü bir zamanda değil mi yani.
Ne kadar kıdemli olursan oturma yeri sıkıntısı yok. Gerçi, sonuçta birileri ayakta kalacağı kesin. Benim gibi aynı ihtisastan diğer arkadaşa dedim.
-En son biz binelim, boşver ayakta gidiverelim.
Ama arkadaş yüzüme baktı,hafif gülümsedi,kıdemliyiz hatırlatırım gibi, hemen bindi uçağa. Ama ben,mutluydum yani birisi madem ayakta gidecek, O kişi ben olayım diyordum.
Evet en son bindim uçağa. Doğru dürüst yaslanacak hatta ayakta duracak yer bile kalmamıştı. Hep gençler. Tabii hepsi ayakta benim için ne düşündüklerini tahmin etmek çok zor değil. "Bu biraz saf herhalde", diye yardımcı olmaya çalışıyorlar
-Abi öne geçseydiniz
diye yer vermek istiyorlar.
-Hayır ben böyle rahatım, diyorum.
Aslında bir yere yaslanabilsem uçak kalkışına kadar, o bile yetecek. Gözüm M32 cihazın üstündeki hortumlara ilişti onları camdan dışarıyı görecek şekilde yatak gibi serdim, düzenleme yaptım.
Uçak havalanmaya başladığında işlem tamamdı.
Çıktım cihazın üstüne yattım döşeğime. (Bir de askerlik yatma yeri değil diyorlar Allah'ım ! ) Bu kargolar, yolcu uçakları gibi çok yüksekten gitmiyor. En azından o bindiğimiz uçak.
Bir manzara o biçim yattığım yerden.
Diğer arkadaşlarında hoşuna gitti, onlarda yapmaya çalışıyor ama yerini yapsa manzara yok, manzara olan yerde cihaz yok. Göz ucuyla bana bakıyorlar sıkılırda kalkar mı diye ama nafile.
Neredeyse Türkiye'nin yarısı Erzurum Konya böyle yatarak bir uçak yolculuğu.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder