BİR DAMLA SUYUN DENİZE FAYDASI VARDIR

14 Eylül 2017 Perşembe

GÖRECEKSİN

GÖRECEKSİN


Ağladıkça ağladıkça 
dağlarımız yeşerecek 
görecek göreceksin


                                  Ağladıkça ağladıkça
                                  geceyi tutacağız 
                                  görecek göreceksin


          Şu an Ahmet Kaya fotoğrafını kullanmayı çok isterdim ama şimdilik blok özgün maalesef .

          Gözyaşı ile sulama mı olur ? Evet ülkesinin haline ağlayanlarla olur. Eğer bir yerlerde bombalar patlıyor,terör olayları artıyorsa,orada bir şeyler iyiye gidiyor dur diye ters bir düşüncem var. Hemen "öyle saçma şey mi olur" diye atlamayın. 
         Çok televizyon seyretmediğim için bu şekilde yorum yapan var mı hiç bilmiyorum.
         Özellikle yakın tarihimizde faili meçhul kalmış cinayetleri gözünüzün önüne getirin,bir Uğur Mumcu'dan tutun Muhsin Yazıcıoğlu'na kadar daha aklıma gelmedik ne değerli insanlarımız. Kimlerin ne planlarına, hedeflerine, ulaşmak için kaybettiğimiz değerler.
         Bir programda rahmetli Mahir Kaynak a sordular. Sanırım Uğur Mumcu cinayetinden sonra idi. " kim yapmıştır bu cinayeti Efendim" diye. (taşeronları geçin,bir şey hazır sizin önünüze geldiyse,delil olacak argümanları da tüm açıklığıyla önümüze koydularsa sorgulayın. Hem kimse size "bizim seni düşünmeye zorladığımız,yönlendirdiğimiz yönün tersinde niye düşünüyorsun? Niye sürü psikolojisiyle sürdüğümüz yere gitmiyorsun?" demiyor. Zaten güçleri de yetmez.)
        Rahmetlinin verdiği cevap (o zamanlar derin ağır bürokratik yapı vardı,gücü onlar elinde tutuyordu, genel çerçevede de değişen bir şey yok zaten) " bu cinayet en çok kimin işine yarayacaksa o yapmıştır" dedi. Daha ne desin adam?...Ben de "kimin ne zaman teröre ihtiyacı olur, düşünelim" desem "artık pes bu kadar da olmaz" dersiniz.
       Reykjavik de dünya liderleri bir araya geldiğinde de yine sordular "efendim bir terör saldırısı olabilir mi " diye. Hiç unutmadığım cevabı verdi. Bir de bütün medya harıl harıl terör tedbirlerini veriyordu..
     -."zaten terörü yapanlar bir araya geldiği için kendi kendilerine terör yapmaları gibi bir şey söz konusu olamaz" demişti. Nur içinde yatsın. Onun ölümünde bile kafamda soru işareti var.
      Şimdi bana şunu sormayın sakın "ama bu delil,  isnatları, kimin yaptığına varası ya kadar, isimleri,izledikleri yol, bizim meşru bildiğimiz yollar veriyor. Burada bir terslik yok mu?."
     Eee Canım artık onun cevabını da siz düşünün,her şeyi ben mi düşüneceğim. (çok kafam çalışıyor ya!..)
     Şimdi yazacaklarım benim şahsi düşüncem siz " saçmalamış, kısa kalmış, hiçbir şey anlamamış, karıştırmış,.."  artık ne derseniz. İstediğiniz gibi yorumlayıp eleştirebilirsiniz.
    Dünyadaki mücadele,lam'ını, cim'ini geçelim inanan insanlarla, Allah'ı inkar edenler (yani maymundan geldik diyenler) arasındaki mücadeledir.
    Şu an İslam coğrafyası yanıyor, korkunç bir karmaşa var,ama en başta dedik ki bir şeyler iyi gittiği için. Yoksa Hristiyan aleminin kaybı bizden çok daha fazla durumları çok daha kötü.    "Beter olsun" diye söylenmeyin, onların da bizim gibi kaybetmesi, kimin ekmeğine yağ sürüyor bir düşünün lütfen.
    Avrupa'ya gidenler anlatıyor. "Camilere gidiyoruz değişik görüşteki herkesin Camisi var. Namaz kılmaya gelenlerle dolu.  Hristiyanların çok büyük bir kiliselerine gittik, çay ocağı yapmışlar. Kimse kiliseye gitmiyor,bomboş. Hatta bize sordular çay içer misiniz.? diye."
  Ayasofya aklıma geldiği zaman Avrupalılara güceniyorum. Bizimkilere zaten bir şey denmiyor hemen kızıyorlar. Avrupalı inananların sessiz kalması kabul edilebilir bir şey değil. 
   Ayasofya,inananların mabedi olduğundan, Avrupalı "burası müze değil,derhal cami yapılmalı "diye bağırmalı diyorum.
   Cami olacak tabii ki. Hem burada Müslüman nüfusu var hem de kılıç ile alınmış. Biz Endülüs'ten kalma İspanya'da kilise yapılan Cordoba Katedrali ne (asıl ismi kurtuba camisi) "cami olsun" diyormuyuz. Zaten orada Müslüman nüfusu kalmamış. Şimdi Avrupa böyle derse yani Avrupalı dindar insanları kastediyorum. Bizde delikanlılık yapıp bir köşesinden onlara ibadet izni verebiliriz, belki.(şimdi onlar da "dünya da güç merkezi yapalım diyoruz elinizin tersiyle bide 'siz bizi küçümsüyorsunuz ' gerekçesiyle itiyorsunuz" derler.
   Çünkü Ayasofya sadece İslam değil tüm inananların simgesidir.
   Biliyorum sizi soktukları kalıbın dışına çıktığım için birçok şeyleri şimdi yerine otur tamıyorsunuz.
   Biraz daha anlaşılması için biraz aralayalım. ( açayım demem imkansız, devasa yazarlar bile konunun hassasiyetinden sembollerle konuşuyor. Biraz derin gireni kaldırıyorlar. Şimdi bende kaldırılmak pek istemiyorum. )
    Nasıl bizde (biz Türkiye'yiz bunu bir kenara koyuyoruz) Türk protestanları veya A Haber izleyenler!... varsa onlar da da aynı. Türkiye'de papazı öldürüp, hem de muhitinde  sevilen kişiler, Avrupa'da yayınları patlatmalarından anlaşılsın. 
    Belki izlediniz.  Kur'an zannedilen İncil sosyal deneyi. Çok yaygın you tube da.
    Fransız gençler, bunlar Müslüman olmuşlar. Halk üzerinde bir sosyal deney yapıyorlar.   Daha doğrusu halkın algı operasyonları ile ne hale getirildiğini ispatlamak istiyorlar. 
   Ellerine incil almışlar ama dış kabını çıkartıp Kuranı Kerim'in dış kabını geçirmişler. İncil'den de birkaç yerin altını çizmişler,sokakta karşılaştıkları Hristiyan kişilere (kitap kapalı olduğundan dış yüzü görünüp okunuyor) kitabı açıyorlar, işte şunu yapanın elini kesin bunu yapan bu ceza verilsin diye altı çizili satırları gösteriyorlar. çok değişik kişiler değişik tepkiler gösteriyor. 
   -bu çağ da böyle şey mi olur?..
   - eski zaman kitapları bunlar 
   -kabul edilemez hiç çağımıza uymuyor falan.
  Aynı kişilere kitabın kabını çıkartıp, kitabın aslında İncil olduğunu, İncil'de böyle ayetler olduğu söylenip,gösteriliyor. Maalesef aynı kişiler 180 derece dönüp
   - kendime inanamıyorum 
   -hemen nasıl böyle atladım 
diye çelişkide kalıyorlar.
   Bizdeki medya olaylarının aynısı. Oradaki insanlar üzerine de uygulanıyor. Bu insanlara kızmayın. Biraz daha yukarıdan bakın lütfen. Yakından bakınca detayları yakalarsınız, fakat yukarıdan bakınca görüş açınız çok artar. Matriks filmindeki gibi (belki 7-8 kere izledim 1. yi tabi ki diğerleri zaman kaybından başka bir şey değil). Abartı olmasın aydınlanmış bilinçlenmiş kişiler halkı biraz sarsarak uyandırmak istiyor.

         Bu blog başlayalı bir aydan biraz fazla oldu. Kendimi frenlemek istiyorum ayda  1-2 neye yetmez diye düşünüyorum. 
        Ama bu sefer de kendim ile çelişkiye düşeceğim . Blog u kurarken amacıma " ilham olursa" diye yazmıştım.
        Şimdi 13 yazı az değil.
        Artık bilmiyorum girdiğim ortamlarda "Kişisel blog yazarıyım" diye başlayıp kendimi tanıtsam nasıl olur...
        Amma havalı olur ha!...
        Şimdi karacı arkadaşlar okuyunca "İşiniz gücünüz hava civa" diyecekler her zaman olduğu gibi.
        Ama ben de onlara sistemin işleyişine gönderme yapıp "kara düzen" diye takılırdım. 

 Ağladıkça ağladıkça
 bozkırlar yeşerecek 
görecek göreceksin

                               Ağladıkça ağladıkça 
                               güneşi tutacağız 
                               görecek göreceksin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder