EMEKLİLİĞE BİR ŞEY KALMADI
Şimdi askerlik mesleğinde 30. yılın dolmasına artık aylar kaldı.
İnan ki Ağlamadım
Hüzünlüyüm sadece
Gözlerimdeki nemler çiğ gibi
Yağar böyle her gece
Peygamber ocağında 30 yıl diyelim.
"Emekli olmuyor musun" soruları da daha sık geliyor. Özellikle askerlikte, mesleği yapma şekli, hemen günü doldurup gitme şeklinde olunca. Devlette gerçekten 5 yıl yıpranmayı boşuna vermiyor.
Özellikle askerliğe girerken bile bitirmek üzerine kuruluyor beklentiler.
Hava Teknik okullar Komutanlığı'nda astsubaylık kazandığımda astsubayın ne olduğunu bile bilmiyordum. Çünkü askerlik hiç mi hiç ilgimi çekmiyordu. Mülakatta bizim evin adresi yüzbaşıoğlu sokak olduğundan bana "yüzbaşı rütbesi nasıl" diye sorduklarında "bilmiyorum" demiştim.
Bugün bile düşündüğümde,o zaman ne kadar mantıklıymışım. O yıllarda lise 3 yıldı. Ben daha iyi bir yer tutturmak için özellikle çok yüksek puanlı üniversiteler yazdım ki o sene hiçbir şey gelmese de olur. Bir yıl hazırlanıp öbür sene daha iyi yere gireceğim. (Güya) Rabbim günah yazmasın, saygısızlık olmasın,şu halime sonsuz minnettarım.
Komşumuz kunduracı Erol amcanın astsubaylık okuyan oğlu vardı. Erol amcanın yanına vardım. "Ben astsubaylık kazandım ama gitmek istemiyorum sen ne dersin" dediğimde o ikna etmeye çalıştı beni.
Çok samimi bir insan "bak ben 40 yıldır kundura yapıyorum, hala da kaç sene yapacağım belli değil ama sen 19 sene sonra emeklisin." demişti.
Baba yok zaten. Annem "sen üniversite okuyacağım dersen bu kardeşlerin okuyamaz" deyince her şey bitti.
Evet iş bu kadar basit değil. Bizim için takdir olunan şey yaşanmadan adım bile atamıyoruz, atamıyorsunuz. 2009 Mart ayında emekliliği hak ediyordum. Ne zaman amir görse bir şeyler hesaplıyorum. "ne yapıyorsun" diyor..."emekliliğe kaç gün, kaç saat kalmış onu hesaplıyorum" diyorum... gülüp gidiyor. Gerçekten ne kadar hesap yaparsanız yapın kader bize bakıp gülüyor dostlarım.
Tüllenen mağribi akşamları sarsam yarana
Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana
Mehmet Akif
Çanakkale Şehitlerine
("tüllenen mağribi akşamlar" Nereden buldun üstadım bu kelimeyi,sadece bu beyti okuyunca bile oturup saatlerce ağlayasım geliyor.Herkesin yorumu farklı olabilir. Acizane,ben anlamı biraz daha genişletiyorum. Biliyorsunuz kuzeyde 6 ay hiç güneş batmaz..Muhteşem görüntüler çıkar.Yoksa mana açık "kuzey Afrika'nın elden gitmesi İslamın yarası")
("tüllenen mağribi akşamlar" Nereden buldun üstadım bu kelimeyi,sadece bu beyti okuyunca bile oturup saatlerce ağlayasım geliyor.Herkesin yorumu farklı olabilir. Acizane,ben anlamı biraz daha genişletiyorum. Biliyorsunuz kuzeyde 6 ay hiç güneş batmaz..Muhteşem görüntüler çıkar.Yoksa mana açık "kuzey Afrika'nın elden gitmesi İslamın yarası")
Bana enteresan geliyor. Eminönü'nden 81 e bindim sahilden gidiyor.Deniz tarafına cam kenarına oturdum. Otobüsün içi ile hiç alakam yok.
Denizin maviliği, uçan martılar ve benim kesin kafama koyduğum, bir ay sonra dilekçe verip emekli olmak. Güya her türlü ayrıntıyı düşünüyorum. Tek başıma emekli olsam tamam da aslında çoluk çocuk emekli oluyoruz.
Ben böyle kesin kararımı vermiş düşünceler içerisinde otobüsle giderken yanıma benden tahminimce 15-20 yaş daha büyük bir kişi oturdu bana döndü "sakın emekli olma". Allah'ım şaşırdım kaldım. Ben kimseyle konuşmuyorum, hiç bir muhabbet bir şey yok ortada, adamın ilk bana söylediği "sakın emekli olma"...
O kadar samimi ki beni ikna etmeye de çalışıyor.
"Bak ben emekli oldum. Çocuklarımı okutabilmek için Sirkeci'de hamallık yapıyorum. Bu yaşta yapabileceğim bir şey mi?.. ama mecburum."
Ben donmuş kalmışım hiçbir şey konuşamıyorum. Adamla tanışıklığımız falan da yok. "Ben de emekliliği düşünüyordum" demem de imkansız.
Neredeyse ağzıma girecek. Otobüste kalabalık ama adam büyük bir istekle bana anlatıyor. (sanki ben bir şey söyledim). Beni ikna etmeye çalışıyor. O anlattıkça ben zaten donmuşum, sadece yaşam belirtisi göstermek için "evet" diyorum,ara ara.
Kumkapı veya Yenikapı'da indi.
Fikirlerimde çok bir değişiklik olmadı. Eve geldim ve eşime anlattım...." Adamın karşısında ağzımı bile açamadım kaldım öyle" dedim. Eşim hep karşıydı zaten..."sen daha nasıl bir ikaz istiyorsun" dedi...
Çok olağanüstü bir şeyler olmazsa (dünya'ya meteor çarpması gibi) çok bir şey de kalmadı emekliliğe. Allah ömür verirse 2025 Ağustos...
Şimdi emekli olmuş dostlarımız "doyamadım gitti askerliğe" deyip gülecekler gerçi ama.
Gerçek olan şudur ve bu kesinlikle kültür Müslümanlığı da olmamalı
ALLAH'IN DEDİĞİ OLUR
Ey şehit oğlu şehit isteme benden makber
Sana âğûşunu açmış duruyor peygamber
Ben anladığımı söyleyeyim müsaadenizle
Akıllı ol daha mezar isteyip ne yapacaksın(lazım mı ki sana)
Sen zaten Hazreti peygamberin himayesindesin.

sirkecide hamal ama istanbul da kimler yaşıyor bilinmez
YanıtlaSil