BİR DAMLA SUYUN DENİZE FAYDASI VARDIR

16 Ekim 2017 Pazartesi

ASTSUBAY MI ASSUBAY MI

ASTSUBAY MI ASSUBAY MI

    Ya Astsubay ismine takılmayın diyorlar ama nasıl takılmazsın  abi. Söylerken assubay, imla kuralları diye bir şeyden bahsederler hep, Türkçe'ye,en önemlisi telaffuza ne kadar uygun. Gayri ihtiyari söylerken bile insan kolayca söylüyor.
     Ama astsubay Türkçe'deki birleşik kelime oluşturmak için geçerli kuralların anasını... resmen katletmiş. Benim için en önemlisi telaffuz,o bile söylemesi ne kadar zor.  Zorlanarak ast.. t' ye  baskı yapıp sonra subay diyebilirsin.
   Türkçe dil uyumu, imla kuralları üstteğmen e niye üsteğmen der, yazık değil mi !.. Assubay"a bol kepçeden verdikleri bir fazla T'yi  esirgemişler. Gariban üstteğmen.!
    Asbaşkana da acıyorum astbaşkasınız  aslında, ama yok vermiyorlar T"yi. 
    Sebep hiç sormayın
    Aslında  bunlar doğruda  Astsubay mı arızalı yoksa.?
   "Niye astsubay" diye meclise verilen dilekçe"ye MSB "1951 den beri kullanıyoruz ne olmuş yani" demiş, konu kapanmış.
    Ben sorayım yine
      -İki T niye yan yana gelmiyormuş biliyor musunuz.?
      -Dilde kakofoni olmaması için
      -T  iki S  nin arasına girince fonu değişse de kakalanmıyormuş... öyle diyor büyüklerimiz.
      - Yani burada T harfi S ile T nin arasına girince kakalanıyormuş.
      - O zaman "astbaşkan da niye T harfi S ile B  nin arasına girince B nin yanında olmuyormuş" diye sormayın artık.
       Zaten boku çıkmış. Öyle derler ya halk arasında "ölüyü fazla yıkama boku çıkar".
       Acaba diyorum bizde astsubay assubay derken şimdi fazla mı kurcalamaya başladık bilmem.
       Bazıları tahakküme karşı olduğum için assubay kullanıyorum diyor.
       Doğrudur.
       Ben burada bir unvan tanımlanmaya çalışıldığını düşünüyorum ve bunu telaffuz eden herkes kendini zorlamadıkça T harfini söyleyemez.
       Bana sorarsanız. 
       "Bence" diyeyim. Türkiye'ye hizmet eden insanlardan bahsedildiği için astsubay değil ayakaltısubay desinler isterlerse çok da önemliydi !...
        Altı yedi sene önce Genelkurmay astsubay ismi üzerine çalışma başlattı. Yerine hangi ismi teklif edersiniz diye bir anket yapmıştı.
       Ben hiç fikir belirtmediydim. İsme gelesiye daha neler var.
       Ama şimdi tekrar çalışma yapılsa sorsalar , T'yi atıverin derim.
      Öyle değil mi ? Bu saatten sonra subay'a zabit. Assubay'a gedikli olmayacağına göre .
       İşin komik tarafı ne biliyormusunuz 
      .Bi tarihte Gediklizabit diye bir rütbe var. Gedikliyi assubaya, Zabiti subay a vermişler.  Çok iyimser olamıyorum. Amaç bence sınıf ayrımı keskinleşsin.
       Şu subay, assubay muhabbetine çok zülfiyare de dokunmadan biraz değinelim diyorum müsaadenizle. 
      Tamam  kendi fikrim " uçmuşsun in aşağı " diyenler de olur.
       Astsubaylar ile subay arasına bilinçli bir şekilde kalın bir duvar örülmeye çalışılmış.
      Komutanlar bunun farkında olduğuna kesin eminim. Çünkü yaşı küçük subaylar, yaşını başını almış astsubaylara son zamanlarda özellikle, kara kuvvetleri ordu karargahında daha çok rastladım, "abi" diye hitap ediyorlar. Biz havacılarda şefim. 
     "Bu doğal bir şey içinden geliyor" denebilir. Bizim bilmediğimiz gizli bir emir de olabilir.
     Ayrılıkçı nefret tohumları ekmek için yıllardır uğraşanların bu emekleri teker teker yolunuyor görülen.
     Bu oyuna (çünkü ben bunun kasıtlı yapıldığını iddia ediyorum) daha çok subaylar gelmiş. (onların da mazereti var tabii) ezilmişliğin etkisiyle astsubaylar da reaksiyon gösteriyor.
    Ufak tefek tepki olsa da astsubayların düşünce sistematiği çok düzgün. Itaat deki Zillet, İsyan da ki İzzet'ten çok daha iyidir, diyoruz çünkü.
    Hiç unutmam yeni bir teğmen gelmişti. Özel arabamızla mesaiden giderken O da geldi binmeye.  O zaman başımızda ki kıdemli kişi "yer yok" dedi.
    "Abi yer vardı" diyesiye bende paparayı yedim. O duruma o kadar üzüldüm ki hala aklıma gelince içim burkulur.
    O kişi çok iyi birisi ve şu anda Albay oldu. Gittiği birliklerde de çok sevilen bir insan.
    Sonuç; toparlayalım assubay söylemesi kolay. Her zaman olduğu gibi subay'a yakın. 
Araya T harfi sokarak  subay assubay arasında kalın duvarlar örmek istenmesi yanlış.

   
    Son Pişmanlık Neye Yarar
    Her şeyin bedeli var Olmadı Yar
    Son Pişmanlık Neye Yarar
    Her şeyin bedeli var Buraya kadar


    Bu yazıyı geçen hafta hazırlamıştım bugüne kısmetmiş. O da Dünya Astsubaylar Gününe denk geldi.
     Yazı aslında çok uzundu iki tane hikaye vardı içinde. Günün anlam ve önemine binaen burada kısa kestim.
      Ayrı bir başlıkta paylaşmak istiyorum.
      Kısmet bakalım.
      -Sen önce bir bilgisayarına sahip çık mı dediniz.
      -İlahi dostlar 
      -Severim sizi.

7 Ekim 2017 Cumartesi

YERİM SENİN ŞAİRLİĞİNİ


YERİM SENİN ŞAİRLİĞİNİ


         Bir iki tane şiirim var, şimdi birini yayınlayasım geldi.
      Şairlik tarafımda mı var bilmem !? Mütevazi olmaya çalışsam, deneme falan desem.       
      Şimdi bazıları 
      -"yerim senin şairliğini" 
      -"hadi, senin her tarafın şair olsa ne olur " gibi ne bileyim işte,
       diyebilir. 
      Bunu şairler veya şiirden anlayanlar derse saygı ile eğilirim. 
      Hatta.
     - "Bu akşam ben ne içtim biliyormuyum "   veya
     -"Ben sanki ne yaptığımı biliyormuyum"  gibi geri basarım. 
     -"Bir hata olmuş alt alta iki satır yazınca şiir yazmışım sandım" falan da.

      Amaa
     Bırak şiirden anlamayı, Face guruplarında beğen düğmesine tıklarken eli titreyen, iki kelime yorum yazamayan, iletişim bunalımı geçiren, kalkıp ondan sonra 
      -"bu şiir mi lan" diyecek,
      kusura bakma bak alırım aklını..
    Her şairin bir mahlası olur. Fatih'in avni hoşuma gidiyor.Selimi, muhibbi,adli, başka güzeller de var. Biz de bunlara imreneceğiz ya, fakirin de yusuf.



ACİZ BEN
İhtiyacımı bilen birisi var
Bunu lütfedip veren birisi var
Karşılık beklemeyen birisi var
Teşekkür etmekten bile aciz ben.



Biliyorum tanıtırsın kendini
Acıyıp da gösterirsin sevgini
Kıyamazsın lüzumsuzluk edeni
Teşekkür etmekten bile aciz ben.
                          
                         Yaşar Çağlar
                                   "yusuf"




    Ne zaman bilgisayar başına otursam, acaba eşimi aldatıyor muyum diye kendimden şüphe ediyorum.
    Eşim salona girince "eyvah basıldık" diye bağırasım geliyor.
    Bilgisayar başında görünce niye öyle kötü kötü bakıyor anlamıyorum.
    Wordpress'e geçmeyi düşünüyorum. Ama çok kolay olan blogspot'ta bile 1-2 saat oyalanınca sevgi sözcüklerini vurgulu söyleyen eşim, 
herhalde o zaman beni  ...
     Aslında eşimi oyalayacak eline bir şeyler vermek lazım gibi.
     Hayır. Hayır. Çocuk!.. Yok hayır.
  Allah eksikliklerini göstermesin. 
   -"Akrabalardan bazıları gayet başarılı devam" diyor ama biz de insanız yani.
     Allah olmayanlara versin.
Internetten bir kitap siparişi verdim. Bu onu 10 15 gün oyalar


Fakat elimde değil gülüm
Elimde değil sevgilim
Seni kıskanıyorum
Beni affet 
Mimoza çiçeğim

            Sonra.
      Sonra mı?. ne olacak kaybolmaması için bilgisayarıma sahip olacağım. 
      Tabii başka bir formül bulamazsam
      Kötüyü düşünmek istemiyorum ama ben size  olacakları az buçuk söyleyeyim.
    Muhtemelen  sert tepkiler almaya başlayacağım  
    -"Artık bilgisayarınla takılmaya başlasan" falan denecek.
    Biz el ele tutuşup wifi'li bir pastaneye gideceğiz, bilgisayarımla sakin bir köşeye geçip dudaklarımı kımıldatmadan, kulaklarımla  hissederek, klavyesine dokunacağım. 
     Değişik  programlarda fanteziler üretip artık 
     hoşça vakit geçireceğiz..

     Öff sevgi tek yönlü olmaz.

    O zaman beni sevip, başımı kim okşayacak ?...


5 Ekim 2017 Perşembe

Bir Nefes SIHHAT GİBİ

HALK İÇİNDE MUTEBER 
BİR NESNE YOK DEVLET GİBİ 

Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi 
Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi. 

Halkın gözünde devlet (iktidâr) gibi değerli bir şey yok.
Halbuki şu dünyada bir nefes sıhhat gibi devlet (güç) olamaz.

Saltanat didükleri ancak cihân gavgasıdur
Olmaya baht ü saâdet dünyede vahdet gibi.

Saltanat dedikleri sadece bir dünya kavgasıdır. 
Dünyada Allaha yakınlık  gibi büyük saâdet ve baht açıklığı olamaz.

Ko bu ayş ü işreti çünkim fenâdur âkıbet 
Yâr-ı bâkî ister isen olmaya tâat gibi.

Bu eğlenceyi yeme içmeyi bırak, sonu kötüdür.
Eğer ebedî bir sevgili istiyorsan ibâdet gibisi yoktur.

Olsa kumlar sağışınca ömrüne hadd ü aded
Gelmeye bu şîşe-i çerh içre bir saât gibi.

Ömrün, kumlar sayısınca sınırsız ve hesapsız olsa bile,
Bu feleğin fanusunda ( çıtasında) bir saât gibi bile gelmez.

Ger huzûr etmek dilersen ey Muhibbî fâriğ ol
Olmaya vahdet cihânda kûşe-i uzlet gibi.

Ey Muhibbî, eğer huzur içinde olmak istersen, ferâgat sâhibi ol (vazgeç)
Dünyada yalnızlık köşesine çekilmek gibi Allaha yakınlaşma olamaz.


 Kanuni Sultan Süleyman 
     "Muhibbi"
  ( 1494 - 1566 )

                                                         Kaynak: siirparki.com

İbret Almak İçin TARİH

İbret Almak İçin TARİH sayfasında alıntı olarak yayına devam etmeyi düşünüyorum.

 Kendi yazılarımdan ayırmak için hep italik yapacağım. Kaynak bulabilirsem onu da veririm.





Sanma şâhım herkesi sen sâdıkâne yâr olur
Herkesi sen dost mu sandın belki ol ağyâr olur
Sâdıkâne belki ol bu âlemde dildâr olur
Yâr olur ağyâr olur dildâr olur serdâr olur
“Yavuz Sultan Selim Han”
Şiirin güzelliğinin yanında bir de şöyle dâhiyane inceliği varmış:
Sanma şâhım / herkesi sen / sâdıkâne / yâr olur
Herkesi sen / dost mu sandın / belki ol / ağyâr olur
Sâdıkâne / belki ol / bu âlemde / dildâr olurYâr olur / ağyâr olur / dildâr olur / serdâr olur
Daha iyi anlamak için şöyle söyleyelim.
Şahım sen herkesi kendine sadık dost sanma
Sen herkesi dost sanma belki o düşmanın olur
Belki o kişi alemlerde sözü geçen olur
Dost olur düşman olur sözü geçen olur hükümdar olur.
                                                             Kaynak: kargadergi.com

BENCE DE



SENİ SEVENİ ZEHİR OLSA DA YUT


SENİ SEVMEYENİ BAL OLSA DA UNUT


                                                      HZ.MEVLANA